so many

  1. çok, külliyetli.
    so many men, so many minds: Ne kadar insan varsa o kadar da fikir var.
günlük
aynen (bu sözlerle).
He didn't say in so many words: Aynen öyle söylemedi.
I told him in so
many words: Ona aynen böyle söyledim.
aynen, açıkça, kesinlikle, kesin olarak.
He told me in so many words to go to Hell: Bana aynen
"cehennem ol!" dedi.
He did not say it in so many words: Aynen böyle demedi (fakat böyle demeğe getirdi).
her bakımdan Adverb
her açıdan Adverb
pek çok açıdan Adverb
türlü sebeplerle Adverb
neresinden baksan Adverb
her açıdan yanlış Noun, Idioms
iler tutar yanı olmayan Noun, Idioms
neresinden tutsan elinde kalan Noun, Idioms